Kararda, “Sanığın, ceset üzerinde kesme, modüllere ayırma üzere süreçleri öldürmeden evvel gerçekleştirdiğine dair hiçbir kanıt yoktur. Somut olayda eziyet çektirerek öldürme halindeki nitelikli halin bulunmadığı kabul edilmiştir” denildi.
Olay, 28 Kasım 2018’de, merkez Akdeniz ilçesine bağlı Bahçe Mahallesi’nde meydana geldi. Cemile Ertürkoğlu, boşanmak üzere olduğu, lojistik firması çalışanı Mustafa Ertürkoğlu tarafından boğazı kesilerek, öldürüldü. Ertürkoğlu, daha sonra eşinin cansız bedenini parçalara ayırdı. Cinayetin ortaya çıkmasının akabinde gözaltına alınan Mustafa Ertürkoğlu, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cinayete ait savcılık iddianamesi hazırlanırken, Ertürkoğlu’nun sözleri de ortaya çıktı. Ertürkoğlu’nun, ikram verme mazeretiyle meskene çağırdığı eşinin boğazını maket bıçağıyla kestiğini, kıyma makinesine atarak parçaladığı cesedin bir kısmını kentin farklı noktalarındaki çöp konteynerlerine attığını, bir kısmını ise kent mezarlığındaki mezara gömdüğünü ve daha sonra oğlunu okuldan alıp komşuya çay içmeye gittiğini, cinayet izlerini yok etmek için de meskeni çamaşır suyu ile temizlediğini anlattığı öğrenildi.
Hakkında ‘eşi tasarlayarak, canavarca hisle, acı ve eziyet çektirerek öldürmek’ hatasından dava açılan Mustafa Ertürkoğlu’na, ‘eşi taammüden öldürme’ kabahatinden ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi. Cezada tahrik indirimi uygulanmamasına da karar verildi.
İSTİNAFA TAŞINMIŞTI
Mustafa Ertürkoğlu’na yerel mahkemenin ‘eşi taammüden öldürmek’ten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını yetersiz bulan avukatlar, eşini kıyma makinesinde parçalayan Ertürkoğlu’nun ‘canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek’ ve ‘ölünün anısına saygısızlık’ hatalarından da ceza alması istemiyle kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaftan gelecek karar beklenirken, Mersin 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Mustafa Ertürkoğlu’na verilen kararın gerekçesi açıklandı. Münasebette, sanığın, öldürme kararını ne vakit verdiği konusu somut olayda kesin olarak belirlenemediği için ‘tasarlayarak öldürme’ kabahatinin gerçekleşmediği tarafında karar verildiği belirtildi. Gerekçeli kararda şunlar kaydedildi:
“Sanığın öldürmeyi tasarladığı eşini bu fiilini gerçekleştirmek için hazırlık yaptığına dair kâfi kanıt bulunamamaktadır. Cinayette kullanılan maket bıçağı, sanığın günlük işinde kullandığı ve çalışma odasında masanın üzerinde rastgele bulunan ve birden fazla olan bir araç olup, bu maket bıçağını cinayeti işlemeye karar verdikten sonra bu aksiyonunu gerçekleştirmek emeli olmadığını doğrulamaktadır. Cinayeti gerçekleştirdikten sonra kullandığı anlaşılan kıyma makinesinin de cinayetten sonra kanıtların ortadan kaldırılmasını sağmak hedefiyle sanık tarafından alındığı evrakta sabittir. Sanığın cinayeti gerçekleştirdikten sonra ceset modüllerini gömeceği yerler ile ilgili evvelce keşif yaptığı ve buna ait bir hazırlık hareketinin olduğu tarafında belgede hiçbir kanıt de mevcut değildir. Sanığın olay anını ve olaydan sonrasını detaylı olarak anlatması halindeki hareketi ise sanığın olayı tasarladığı formundaki yorumlanmasında mümkün değildir.”
ÖLDÜRDÜKTEN SONRA PARÇALAMIŞ
Eziyet çektirerek, öldürme olayının münasebetinde ise “Somut olayda, sanık hazırlıktan beri alınan savunmalarında, eşinin boğazını maket bıçağı ile kestiğini, ölmesini beklediğini, öldükten sonra cesedi kesimlere ayırdığını ve öbür süreçleri yaptığını detaylı olarak anlatmıştır. Sanığın ceset üzerinde kesme, kesimler ayırma üzere süreçleri öldürmeden evvel gerçekleştirdiğine dair hiçbir kanıt yoktur. Somut olayda eziyet çektirerek öldürme formundaki nitelikli halin bulunmadığı kabul edilmiştir” denildi.
